Dijital dönüşüm çağında, sanal ve fiziksel sunucu farklarını bilmek her ölçekte işletme için kritik önem taşır. Sanal (VPS) veya fiziksel (dedicated) sunucu seçimi, performans, maliyet ve güvenlik dengesini doğrudan etkiler. Bu yazıda, Dedicated Server ve VPS’i karşılaştırarak avantajlarını, dezavantajlarını ve kullanım alanlarını inceleyeceğiz. Özellikle teknik konulara yeni başlayanlar ve karar vericiler için sade bir rehber sunmayı hedefliyoruz.
Günümüzde işletmeler, uygulamalarını barındırmak için ya bulut tabanlı VPS ya da geleneksel fiziksel sunucular (dedicated server) kullanıyor. Peki bu iki sunucu türü nedir, nasıl çalışır ve sunucu farkları işinizi nasıl etkiler? Aşağıda sanal ve fiziksel sunucuları tanımlayarak başlayacak, performans, güvenlik, maliyet gibi boyutlarda detaylı bir karşılaştırma yapacağız. Yazının sonunda, ihtiyaçlarınıza en uygun sunucu türünü seçebilecek ve kiralama hizmetleri için net bir yol haritası edineceksiniz.
Sanal ve Fiziksel Sunucu Nedir?
Sanal Sunucu (VPS) Nedir?
Sanal sunucu, bir fiziksel sunucunun sanallaştırma teknolojisi kullanılarak yazılımsal bölümlere ayrılmasıyla oluşturulan sunucu türüdür. Tek bir donanım üzerinde, hipervizör adı verilen yazılım katmanı sayesinde birden fazla bağımsız sanal makine çalıştırmak mümkündür.
Her sanal sunucu, ayrılmış işlemci, RAM, disk alanı ve işletim sistemiyle bağımsız bir sunucu gibi çalışır. Bu sayede bir fiziksel sunucu donanımı üzerinde, kaynakları paylaşan ancak birbirinden izole birden çok sanal ortam yaratılır. VPS (Virtual Private Server) veya bulut sunucu, esneklik ve verimlilik isteyen işletmeler için ideal bir çözümdür.
Sanal sunucuların başlıca avantajları; esneklik, hızlı kurulum ve kaynakların verimli kullanılmasıdır.
Fiziksel sunucu üzerinde çalışan çoklu sanal sunucular, donanımı tam kapasite kullanır ve ihtiyaç halinde ölçeklendirme sağlar. Her sanal makine kendi yazılımsal ortamında çalıştığı için özelleştirme imkânı da yüksektir. Ayrıca çoğu sanal sunucu kiralama hizmeti, kullanıcı dostu yönetim panelleriyle gelir. Bu sayede teknik bilgisi sınırlı olanlar bile sunucularını kolaylıkla yönetebilir.
Fiziksel Sunucu (Dedicated Server) Nedir?
Fiziksel sunucu, donanım kaynaklarının tamamını tek bir kullanıcıya ayıran bağımsız bir sunucu türüdür. Fiziksel sunucu (dedicated server), tüm işlemci gücü, bellek ve depolama kaynaklarını tek bir kullanıcıya tahsis eder. Bu sunucular, veri merkezlerinde 7/24 kesintisiz çalışacak şekilde barındırılır ve yüksek performans isteyen kritik uygulamalarda kullanılır. Ev bilgisayarının, veri merkezinde 7/24 çalışan güçlü ve dayanıklı hali fiziksel sunucu olarak tanımlanabilir.
Fiziksel sunucuların en önemli özelliği, donanım üzerinde tam kontrol sağlamaları ve paylaşımsız kaynak sunmalarıdır. İşlemci modeli, RAM kapasitesi ve disk türü, ihtiyacınıza göre belirlenerek tamamen size özel yapılandırılır.
Fiziksel Sunucu Kiralama hizmetinde, KVM veya IPMI ile uzaktan erişimden işletim sistemi kurulumuna kadar tüm kontrol sizdedir. Bu yönüyle fiziksel sunucular, altyapısını derinlemesine özelleştirmek ve en yüksek seviyede performans almak isteyen işletmeler için idealdir. Fiziksel sunucular, tam kontrol sağlar ancak yönetimleri teknik bilgi gerektirir ve maliyetleri sanal sunuculara kıyasla daha fazladır.
Performans ve Kaynak Yönetimi
Fiziksel ve sanal sunucuların performans özellikleri ve kaynak yönetimi yaklaşımları birbirinden oldukça farklıdır. Bu bölümde kaynak paylaşımı, tahsis ve ölçeklenebilirlik açısından iki seçenek karşılaştırılır.
Kaynak Paylaşımı ve Tahsis
Fiziksel sunucularda tüm donanım kaynakları (CPU, RAM, disk vb.) tek bir kullanıcıya adanmıştır. Sunucunun tüm işlem gücü ve belleği programlarınıza ayrıldığı için başka kullanıcıların yükü performansınızı etkilemez. Kaynak tahsisi konusunda tam kontrol sizde olduğundan, donanımı dilediğiniz gibi ullanmak mümkündür. Örneğin fiziksel sunucuda birden çok uygulama çalıştırmak mümkündür, ancak hepsi yine size ait olur.
Buna karşılık sanal sunucular, tek bir fiziksel sunucunun kaynaklarını birden fazla kullanıcı arasında paylaştırır. Hipervizör yazılımı, fiziksel donanımın işlemci, RAM ve depolama kaynaklarını böler ve her VPS’e ayrı olarak atar. Sanal sunucuların kaynak yönetimi dinamiktir; ihtiyaç halinde, fiziksel sunucunun kapasitesi elverdiği ölçüde ek CPU veya RAM eklenebilir.
Örneğin trafiğiniz artarsa, bir üst pakete geçerek sanal sunucunun RAM veya işlemci çekirdeği hızla artırılabilir. Bu esneklik, ölçeklenebilirlik açısından sanal sunuculara önemli bir avantaj sağlar. Kaynakların verimli paylaşımı sayesinde, donanım kapasitesinin büyük bölümü kullanılabilir durumda tutulur. Fiziksel sunucularda ise genellikle maksimum kapasiteye nadiren ulaşılır ve atıl kaynak kalabilir.
Hypervisor sayesinde, tek işletim sistemi yerine aynı fiziksel donanımda birden fazla sanal sunucu çalıştırmak mümkündür. Bu yapı kaynakların daha verimli kullanımını ve esnek ölçeklendirmeyi sağlar.
Sunucu Performansı Karşılaştırması
Performans konusunda genelde fiziksel sunucu bir adım öndedir. Fiziksel sunucular, tüm donanımın kendilerine ait olması ve sanallaştırma katmanının bulunmaması sayesinde maksimum performans sunar. Kritik uygulamalarda, özellikle işlemciye yük bindiren görevlerde fiziksel sunucular daha kararlı ve hızlı çalışır. Tek bir kullanıcının donanımı tamamen kullanması sayesinde tam kapasiteye ihtiyaç duyan uygulamalarda yüksek performans elde edilir.
Sanal sunucular ise modern sanallaştırma teknolojileri sayesinde çoğu senaryoda yeterli ve dengeli performans sağlar. VPS’lerde kaynaklar sınırlı şekilde ayrıldığı için, aynı fiziksel sunucudaki diğer kullanıcıların işlem yükü performansınızı fazla etkilemez. Ancak fiziksel host sunucunun toplam kapasitesine bağlı bir üst sınır vardır.
Örneğin, fiziksel sunucuda 64 GB RAM bulunuyorsa ve VPS’iniz 8 GB olarak tanımlandıysa, bu kapasiteyi geçemezsiniz. Ayrıca hipervizörün getirdiği minimal bir performans overhead’i (ek yük) de olabilir. Sanal sunucular fiyat-performans açısından verimlidir ancak yoğun ve gerçek zamanlı işlemlerde fiziksel donanım kadar hızlı olmayabilir.
Orta seviyede kaynak tüketen uygulamalarda, sanal sunucu ile fiziksel sunucu performansı arasındaki fark çok azdır. Özellikle kaliteli altyapıya sahip bulut sunucu platformlarında, CPU ve SSD disk performansı oldukça yüksektir. CPU, bellek veya I/O kullanımı yüksek uygulamalar için fiziksel sunucular daha kararlı performans sağlar.
Sonuç olarak, fiziksel sunucu yüksek performans isteyen projeler için uygundur. Standart siteler ve test ortamlarında sanal sunucu yeterlidir.
Güvenlik, Erişim ve Kontrol Seviyesi
Sunucu altyapısı seçiminde güvenlik ve kontrol seviyesi de kritik rol oynar. Fiziksel ve sanal sunucular bu açılardan bazı farklı yaklaşımlar barındırır:
Güvenlik ve İzolasyon
Fiziksel sunucular, tek bir kullanıcıya hizmet ettikleri için “tek kiracı” modeline sahiptir. Tüm donanım bileşenleri yalnızca sizin sistemlerinize ayrıldığından, başka müşterilerin varlığıyla ilgili güvenlik riskleri ortadan kalkar.
Örneğin, aynı fiziksel makine üzerinde kötü niyetli bir başka kullanıcı bulunma ihtimali yoktur. Veri güvenliği konusunda en yüksek izolasyon seviyesi fiziksel sunucularda elde edilir. Bankacılık ve sağlık gibi güvenlik standartlarına tabi sektörler, bu nedenle genellikle dedicated sunucu tercih eder. Ayrıca fiziksel sunucunuzu kurum içi ağınıza (VPN gibi) entegre ederek erişimi daha güvenli hale getirmek mümkündür.
Sanal sunucular ise doğaları gereği “çok kiracılı” bir ortamda bulunur. Aynı fiziksel donanımda birden çok sanal makine çalıştığında, hipervizör açığı diğer VPS’lere erişim riski oluşturabilir. Ancak günümüz sanallaştırma teknolojileri oldukça olgunlaşmıştır ve hipervizör seviyesinde güvenlik son derece yüksektir. İyi yapılandırılmış bir bulut sunucu ortamında farklı müşterilere ait sanal makineler birbirinden tamamen yalıtılır.
Sanal sunucu güvenliği için işletim sistemi güncellemeleri, güvenlik duvarı ayarları ve güçlü şifre politikaları önemlidir. Sağlam bir güvenlik yönetimiyle VPS ortamları da son derece güvenli hale gelir. Tek kullanıcıya özel yapıları nedeniyle fiziksel sunucular, maksimum güvenlik gereken durumlarda hâlâ tercih edilir. Örneğin finansal verilerin güvenliği için kimi şirketler, sanal sunucu yerine fiziksel sunucu kullanma politikası uygular.
Bir diğer güvenlik boyutu da DDoS saldırıları ve ağ güvenliğidir. Bu konuda genelde hizmet sağlayıcının altyapısı devreye girer.
Makdos gibi gelişmiş siber güvenlik çözümleri sunan firmalarda, ister sanal ister fiziksel olsun tüm sunucular korunur. Ancak fiziksel sunucularda ek olarak özel ağ segmentleri, donanımsal güvenlik cihazları (örn. ayrı bir donanım firewall’u) kullanma imkanı da olabilir.
Yönetim ve Kontrol Seviyesi
Kontrol seviyesi bakımından fiziksel sunucu bir adım öndedir. Bu sunucularda BIOS/UEFI seviyesinden işletim sistemi çekirdeğine kadar her şeye erişiminiz olabilir. Fiziksel sunucular, özel OS kurulumu, overclock ve ek donanım takma gibi tam kontrol gerektiren işlemler için uygundur. Sunucuya dilerseniz uzak donanım erişim araçları (IPMI, iDRAC, iLO vb.) ile bağlanıp adeta önünde oturuyormuş gibi yönetirsiniz.
Fiziksel sunucu, istediğiniz anda yeniden başlatma, dual-boot kurma veya sanallaştırma ortamı oluşturma imkânı verir. Bu esneklik, ileri düzey teknik ihtiyaçları olanlar için büyük avantajdır.
Sanal sunucularda ise kontrol, işletim sistemi katmanı ile sınırlıdır. VPS kiralama yaptığınızda, yönetim paneli üzerinden yeniden başlatma, konsola bağlanma ve anlık yedek alma gibi işlemleri yapabilirsiniz. Ancak sanal sunucunun üzerinde çalıştığı fiziksel host’a dair kontrolleriniz olmaz. Donanım seviyesinde bir değişiklik yapamaz veya hipervizör ayarlarına erişemezsiniz.
Çoğu kullanıcı için bu bir dezavantaj değildir; yazılım kurulumu, servis yönetimi ve güvenlik ayarları sunucuda yapılabilir. Sanal sunucu yönetimi kullanıcı dostu arayüzler sayesinde, teknik bilgisi az olan işletmeler bile VPS’i kolayca kullanabilir.
Erişim konusuna gelince, sanal ve fiziksel sunucular arasında günlük kullanımda büyük bir fark yoktur. Her ikisine de uzaktan SSH (Linux için) veya RDP (Windows için) ile bağlanarak yönetim sağlanır. Fiziksel sunucu hizmetinde, talep halinde veri merkezinde konsol erişimi veya uzaktan medya takma imkânı sunulabilir. Sanal sunucularda bu tür düşük seviye erişimler genellikle web paneli üzerinden sanal konsol şeklinde sağlanır.
Özetle, sanal sunucular yönetim kolaylığı sağlar; fiziksel sunucular ise tam kontrol isteyen profesyoneller için idealdir.
Modern bir veri merkezinde birden çok fiziksel sunucu raflara yerleştirilmiştir. Fiziksel sunucular, özel ağ cihazları ve yedekli altyapı ile birlikte maksimum güvenlik ve kontrol imkanı sunar. Makdos, 3 lokasyondaki Tier III veri merkezlerinde 20 Gbps altyapı ve 7/24 izleme sunar. Bu altyapı, sanal ve fiziksel sunucu hizmetlerinde yüksek güvenlik sağlar.
Maliyet, Fiyatlandırma ve Ölçeklenebilirlik
Sunucu tercihini etkileyen bir diğer önemli boyut, maliyetler ve ölçeklenebilirlik konusudur. Bütçenize ve büyüme hedeflerinize en uygun çözümü bulmak için fiziksel ve sanal sunucuların maliyet yapılarını karşılaştıralım.
Maliyet ve Fiyatlandırma
Genel olarak sanal sunucu maliyetleri fiziksel sunuculara kıyasla daha düşüktür. Bunun temel sebebi, tek bir fiziksel donanımın birden fazla kullanıcı arasında paylaşılması sayesinde donanım maliyetinin bölüşülmesidir. Fiziksel sunucu kiralama hizmeti aldığınızda, donanım maliyeti, veri merkezi giderleri ve elektrik/soğutma masrafları fiyatınıza eklenir. Bu da aylık veya yıllık kiralama ücretini yükseltir.
VPS kiralama yaptığınızda ise aynı donanımı birçok müşteri paylaştığından, her bir müşteri daha düşük bir pay öder. Bu yüzden KOBİ’ler ve bireysel kullanıcılar için sunucu fiyatları açısından sanal sunucular çok daha erişilebilir seviyededir. Örneğin, 4 vCPU ve 8 GB RAM’li bir VPS birkaç yüz TL’ye kiralanabilir. Benzer kapasitedeki fiziksel sunucu ise bunun birkaç katına mal olur.
Ayrıca fiziksel sunucular, donanım size rezerve edildiği için genellikle 3, 6 veya 12 aylık periyotlarla kiralanır. Bu da peşin veya uzun vadeli bir bütçe ayırmayı gerektirir.
Sanal sunucular ise daha esnek abonelik modellerine sahiptir; aylık hatta bazı sağlayıcılarda saatlik ödeme bile mümkündür. Donanım yatırımı yapmadan, kullandıkça ödeyerek sunucu sahibi olmak sanal sunucu kiralamanın avantajları arasındadır. Donanım arızası ve yenileme hizmet sağlayıcıya ait olduğu için, TCO açısından sanal sunucu genellikle daha ekonomiktir.
Öte yandan, maliyet konusunu değerlendirirken performans ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmak gerekir. Uygulamanız bir fiziksel sunucunun tüm kapasitesini kullanıyorsa, sanal yerine fiziksel kiralamak daha ekonomik olabilir. Çünkü benzer gücü almak için çok sayıda yüksek paketli VPS gerekiyor olabilir. Ancak genel senaryoda, uygun fiyatlı sunucu çözümü arayanlar için VPS ilk tercih oluyor.
İşin güzel yanı, birçok işletme başlangıçta VPS ile başlayıp ihtiyaç arttıkça fiziksel sunucuya geçiş yapabiliyor. Bütçenizi verimli kullanmak için küçük bir VPS ile başlayıp ihtiyaç artınca dedicated sunucuya geçmek mantıklı bir stratejidir.
Ölçeklenebilirlik ve Esneklik
Ölçeklenebilirlik noktasında sanal sunucular açık ara öndedir. Bir VPS ortamında kaynaklar ihtiyaca göre kolaylıkla artırılıp azaltılabilir. Örneğin, VPS kullanan bir e-ticaret sitesi, yoğun dönemlerde kolayca kaynak artırabilir. Üst pakete geçebilir veya dakikalar içinde CPU/RAM ekleyebilir.
İş yükünüz azaldığında tekrar düşürüp maliyetleri optimize edebilirsiniz. Bulut sunucu altyapısının sağladığı bu esneklik, KOBİ’ler için operasyonel fayda sunar. Hiçbir donanım yatırımı yapmadan, talebe göre ölçekleme yapabilmek iş sürekliliğini de artırır.
Fiziksel sunucularda ölçekleme daha zahmetli ve yavaştır. Sunucu donanımınızı yükseltmek istediğinizde genellikle fiziksel bileşen eklemesi gerekir.
Örneğin daha fazla bellek için yeni RAM modülleri takılmalı veya disk kapasitesi artırılacaksa ek disk takılmalıdır. Bu işlemler, teknik ekip tarafından planlanır. Donanım uygunsa kısa sürede, değilse günler veya haftalar içinde yükseltme yapılır.
Mevcut sunucudan daha güçlü bir modele geçiş gerektiğinde, hizmette kısa süreli kesinti yaşanabilir. Fiziksel sunucunuzu maksimuma yakın kullanıyorsanız ölçekleme sınırına gelmişsinizdir; sonraki adım ikinci bir sunucu kiralamaktır.
Sanal sunucularda scale-out (yatay genişleme) ve scale-up (dikey büyüme) imkanı oldukça esnektir. İhtiyaç halinde aynı anda birden fazla VPS oluşturulur ve yük dağıtılabilir. Bu, web uygulamaları için yüksek erişim sağlamak veya farklı coğrafi konumlarda yedekli sunucular bulundurmak açısından da avantajlıdır. Fiziksel sunucu tarafında benzer bir esneklik elde etmek için oldukça yüksek yatırımlar yapmak gerekir.
Özetle, işletmeniz hızla büyüyor veya yükünüz dalgalanıyorsa, sanal sunucular ölçeklenebilirlik açısından daha güvenli bir seçenektir.
Fiziksel sunucular da esneklik sunar. Örneğin güçlü bir sunucu kiralayıp sanallaştırma kurarak içinde birden çok hizmet barındırmak mümkündür. Ancak bu durumda da altyapı yönetimi size ait olacağı için uzmanlık gerektirir. Kısacası, esneklik ve ölçeklenebilirlik ihtiyacı duyan işletmeler için bulut tabanlı sanal sunucular daha uygun maliyetli ve pratiktir.
Hangi İşletmeler İçin Hangisi Daha Uygun?
Her iki sunucu türünün de kendine göre avantajlarını ele aldık. Peki hangi işletmeler için hangisi daha uygun? Karar aşamasında işletmenizin ölçeği, teknik yetkinlikleri ve uygulama gereksinimleri belirleyici olacaktır.
KOBİ’ler ve Yeni Başlayanlar İçin
Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) ile bireysel projeler genellikle sanal sunucu ile işe başlamalıdır. Bunun birkaç nedeni var: Öncelikle maliyet avantajı KOBİ’ler için kritik. Bütçesi kısıtlı girişimler, yüksek maliyetli fiziksel sunucu yerine uygun fiyatlı sanal sunucuyla başlamalıdır.
Örneğin küçük bir e-ticaret sitesi, başlangıçta 2-4 vCPU’lu bir VPS üzerinde gayet iyi çalışabilir. Zamanla iş büyürse sunucu kapasitesi artırılabilir veya ihtiyaç olursa fiziksel sunucuya geçilebilir. Bu şekilde ölçeklenebilir bir yaklaşım benimsenmiş olur.
Ayrıca yeni başlayan ekipler için yönetim kolaylığı da önemli bir faktör. Sanal sunucu yönetim panelleri sayesinde sunucuyu yeniden başlatmak, yedek almak, izlemek gibi işlemler birkaç tıkla halledilebilir. Teknik personel istihdam etmeden de birçok işi çözebilirsiniz. Tam zamanlı sistem yöneticiniz yoksa, sanal sunucular ve yönetilen bulut hizmetleri büyük kolaylık sağlar.
Örneğin Makdos’un sunduğu Web Hosting paketleri, basit web siteleri için daha uygun olabilir. Basit ihtiyaçlara sahip KOBİ’ler paylaşımlı web hosting ile yetinebilir. Kontrol ve özelleştirme gerektiğinde sanal sunucu uygun bir seçenektir. Bu nedenle, teknik bilgisi az ve bütçesi sınırlı işletmeler, önce sanal sunucu kullanmalı, gerekirse fiziksel sunucuya geçmelidir.
Özetlemek gerekirse: sanal sunucular; KOBİ’ler, girişimler, yazılım geliştirme ekipleri, az trafikli siteler ve test ortamlarında uygundur. Bu işletmeler sanal sunucu ile yüksek performans elde ederken gereksiz maliyetlerden kaçınmış olurlar. İleride ihtiyaçları çok artarsa zaten fiziksel sunucuya geçmeleri mümkündür.
Kurumsal ve Büyük Ölçekli Gereksinimler
Büyük işletmeler, bankalar, telekom firmaları ve yoğun işlem trafiği olan uygulamalarda genellikle fiziksel sunucu tercih edilir. Bu tür kurumların ihtiyaç duyduğu bilgi işlem gücü, paylaşımlı ortamlarda karşılanması mümkün olmayacak kadar yüksek olabilir. Örneğin milyonlarca müşteriye hizmet veren bankalar, core banking uygulamalarını genellikle dedicated sunucu veya özel bulut üzerinde çalıştırır. Çünkü burada performans kadar veri güvenliği ve regülasyon uyumu da önemlidir.
Fiziksel sunucular, tam kontrol ve özelleştirme imkânı sunarak büyük şirketlerin BT ekiplerine esnek çalışma ortamı sağlar. Güvenlik duvarları, özel yedekleme cihazları ve coğrafi yedeklilik gibi ileri düzey çözümler yalnızca dedicated altyapıda mümkündür. Donanım kaynaklarını tek bir uygulamaya ayırmak, yoğun yük altındaki kritik sistemlerin daha kararlı çalışmasını sağlar. Yüksek performanslı bilişim (High Performance Computing) ihtiyaçlarında veya büyük veri analizlerinde de çıplak metal sunucular tercih edilmektedir.
Bununla birlikte, büyük işletmeler her zaman yalnızca fiziksel sunucu kullanıyor demek doğru olmaz. Günümüzde birçok kurumsal firma, kendi özel bulutunu kurarak sanallaştırmadan yararlanıyor veya hibrit yaklaşım kullanıyor.
Örneğin, kamu kurumları kritik verileri kendi fiziksel sunucularında tutarken, web servislerini bulut sunucularda koşturabiliyor. Ya da dönemsel projeler için bulut altyapısını kullanıp, kalıcı sistemlerini fiziksel sunucularda barındıranlar var. Kurumsal düzeyde doğru çözüm, çoğu zaman hibrit bir mimari ile ikisinin kombinasyonunu yapmak oluyor.
Yoğun trafik bekleyen web, oyun, streaming veya IoT projelerinde baştan fiziksel sunucu tercih etmek yararlıdır. Özellikle özel hızlandırıcı kart veya GPU gibi donanım özelleştirmeleri gereken durumlarda fiziksel sunucu zorunludur.
Kısaca özetlemek gerekirse: Büyük ölçekli ve kritik uygulamalı işletmeler, fiziksel sunucularla en yüksek performans ve güvenliği sağlar. KOBİ’ler ve teknik yönetim ihtiyacını düşük tutmak isteyenler, sanal sunucuyla başlayıp büyüdükçe fiziksel sunucuya geçmelidir. Karar vericiler için önemli olan, kendi kullanım senaryolarını iyi analiz edip ihtiyaca uygun sunucu çözümünü tercih etmektir.
Makdos ile Sunucu Çözümleri
İster sanal ister fiziksel sunucu olsun, doğru hizmet sağlayıcı ile çalışmak işletmenize büyük avantajlar getirir. Makdos olarak, müşterilere her iki alanda da üstün çözümler sunmaktayız. Makdos’un sunucu kiralama hizmetleri yüksek performanslı altyapı, gelişmiş güvenlik önlemleri ve 7/24 uzman desteğiyle fark yaratır.
Makdos Sanal Sunucu Kiralama Hizmeti
Makdos Sanal Sunucu Kiralama hizmeti, esnek bulut altyapısı üzerinde inşa edilmiş yüksek performanslı VPS çözümleri sunar. %99,8 uptime (çalışır kalma) garantisiyle sistemlerinizin kesintisiz çalışmasını sağlıyoruz. İstanbul Tier III veri merkezlerimizde barınan bulut sunucular, yedekli 20 Gbps ağ ile hızlı ve stabildir.
Makdos sanal sunucularında Windows veya Linux işletim sistemi seçeneklerinden biri tercih edilir. Tüm sanal makineler güçlü DDoS koruması ve isteğe bağlı donanım firewall hizmetiyle güvenlik altına alınır. Yönetim panelimiz üzerinden sunucunuzu yeniden başlatmak, anlık yedek almak, istatistikleri izlemek oldukça kolaydır. Teknik destek ekibimiz ise 7/24 sizlerin sorularını yanıtlamaya hazır.
Makdos’un sanal sunucu çözümleri KOBİ’lerden kurumsal firmalara kadar geniş bir yelpazenin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ölçeklenebilir. Küçük bir web sitesi için de, çok katmanlı bir uygulama için de uygun VPS paketlerimiz mevcut. Sanal sunucu kiralama hizmetimizde kaynak yükseltme/düşürme işlemleri anında yapılabildiği için projeleriniz büyürken altyapınızı sorunsuzca genişletirsiniz. Sanal Sunucu Kiralama sayfasında paketleri inceleyin ve ihtiyacınıza uygun bulut sunucuyu dakikalar içinde oluşturun.
Makdos Fiziksel Sunucu Kiralama Hizmeti
Maksimum güç ve kontrol isteyen müşterilere, Makdos Fiziksel Sunucu Kiralama hizmetinde sektör lideri özellikler sunuyoruz. Makdos’un dedicated server çözümleri sayesinde tek bir sunucunun tüm işlem gücünü ve kapasitesini projelerinize tahsis edebilirsiniz. Veri merkezlerimizde farklı işlemci, bellek ve disk yapılarına sahip birçok fiziksel sunucu modeli stoklu olarak bulunmaktadır. İhtiyaca göre özelleştirilmiş sunucu yapılandırmaları da sunulur.
Örneğin yüksek işlem gücü için çift işlemcili sunucular, büyük depolama için RAID disk kümeleri gibi talepler karşılanır.
Fiziksel sunucu kiralama hizmetimizde müşterilere tam kontrol imkanı sunuyoruz. KVM, IPMI veya iDRAC ile sunuculara 7/24 uzaktan erişebilir, işletim sistemi kurabilir ve panelden reboot yapabilirsiniz.
Makdos’un uzman teknik ekibi, donanım arızası gibi durumlarda anında müdahale ederek kesintisiz bir deneyim yaşamanızı sağlar. Yüksek yedekliliğe sahip altyapımız sayesinde fiziksel sunucularda da %99,8 uptime garantisi veriyoruz. 7/24 destek hattımız, dedicated sunucunuzla ilgili her türlü sorunda yanınızdadır. Kurumsal müşterilere özel atanan destek ekibimiz, ölçek büyütme veya ek kaynak ihtiyaçlarında sizlere danışmanlık yapar.
Makdos fiziksel sunucularının öne çıkan bir diğer yönü de fiyat-performans dengesidir. Veri merkezlerimizi ve bulut altyapımızı %100 yerli kaynaklarla geliştirdiğimiz için uygun fiyatlı dedicated sunucu hizmeti sunuyoruz. Yıllık kiralamalarda indirim, dönemsel kampanyalar ve co-location imkanı ile müşterilere esnek çözümler sunuyoruz. En yüksek performansı isteyenler için Makdos fiziksel sunucuları güvenilir, güçlü ve uygun fiyatlı bir çözümdür.
Sonuç ve Karar Önerisi
Özetle, bu yazıda sanal sunucu ve fiziksel sunucu farkları detaylarıyla ele alındı. Sanal sunucu nedir, fiziksel sunucu nedir sorularını yanıtlayıp performans, güvenlik, maliyet ve ölçeklenebilirlik açısından iki çözümü karşılaştırdık.
Artık biliyoruz ki sanal sunucular esneklik ve ekonomiklik sağlarken, fiziksel sunucular maksimum güç ve kontrol sunuyor. Doğru sunucu türünü seçerken işletmenizin büyüklüğünü, uygulama ihtiyaçlarını ve bütçenizi değerlendirin. Küçük ve büyüme odaklı işletmeler için sanal sunucu, yüksek kapasiteli projelere ise fiziksel sunucu önerilir.
Unutmayın, doğru seçimi yapmak için ikilemde kalırsanız uzmanlarla görüşmekten çekinmeyin. Makdos olarak her ölçekte müşterimize uygun sunucu çözümleri sunuyor ve karar aşamasında danışmanlık hizmeti veriyoruz. İhtiyaç analizinize göre bulut sunuculardan faydalanmak veya size özel bir fiziksel sunucu kiralamak mümkündür. Karar sizin, ancak hangi yolu seçerseniz seçin, güvenilir bir hizmet ortağı ile çalışmak başarı şansınızı artıracaktır.
İhtiyacınıza en uygun sunucu çözümünü seçmeye hazır mısınız? Makdos ile birkaç dakika içinde kendi sunucunuzu oluşturun ve projelerinizi hemen yayına alın.
