Windows Server Lisanslama Rehberi: Sürüm Seçimi, Maliyetler ve Kiralama Avantajları

Windows Server Lisanslama Rehberi: Sürüm Seçimi, Maliyetler ve Kiralama Avantajları

İşletim Sistemi

03.10.2025 14:34

Makdos

10 dakika okuma süresi

Windows Server lisanslama, sunucu işletim sisteminizi yasal ve tam performanslı kullanmanın temelidir. Bu kapsamlı rehberde, işletmeniz için doğru Windows Server sürümünü nasıl seçeceğinizi adım adım anlatıyoruz. Ayrıca lisanslama modellerinin maliyetlerini ve Windows Server lisans kiralama (SPLA) modelinin avantajlarını netleştiriyoruz.

Günümüzde KOBİ’lerden büyük işletmelere her ölçekte firma, sunucu altyapıları için Microsoft Windows Server ürünlerini kullanıyor. Ancak Windows Server lisans seçimi ve yönetimi, doğru yapılmazsa gereksiz maliyetlere veya yasal risklere yol açabilir.

Bu konu, yeni başlayanlara karmaşık görünebilir. Ancak deneyimli IT yöneticileri için bile güncel tutulması gereken kritik bir alandır. Peki, Windows Server lisanslaması neden bu kadar önemli?

Öncelikle, Windows Server işletim sistemini yasal olarak kullanabilmek için doğru lisansa sahip olmanız gerekir. Bu lisans aynı zamanda size tam kapsamlı teknik destek sağlar. Lisans, yalnızca bir ürün anahtarı değildir. İşletmenizin BT altyapısının temelini oluşturan sunucular için hem yasal güvence hem de yüksek performans sağlar.

Yanlış lisans seçimi bütçenizi zorlayabilir. Fazla ödemenin yanı sıra, eksik lisans kullanımı yasal yaptırımlara da yol açabilir. Bu nedenle konu hem teknik açıdan hem de finansal açıdan kritik önemdedir.

Bu yazıda Windows Server lisanslama ile ilgili merak ettiğiniz tüm sorulara anlaşılır yanıtlar bulacaksınız.

Kimler için? Bu rehber; Windows tabanlı sunucu kullanan ya da kullanmayı planlayan herkes için hazırlandı. Yeni başlayanlardan teknik uzmanlara, KOBİ sahiplerinden IT sorumlularına ve karar vericilere kadar geniş bir kitleye hitap ediyor.

Neler öğreneceksiniz? Yazının sonunda, şirketiniz için en uygun Windows Server sürümünü ve lisanslama modelini nasıl seçeceğinizi öğreneceksiniz. Ayrıca lisans maliyetlerini nasıl planlayacağınızı ve gerekirse SPLA kiralama modelini nasıl kullanacağınızı keşfedeceksiniz. Ayrıca Makdos’un sunduğu çözümlerle lisanslama süreçlerinize nasıl kolaylık sağlayacağını da keşfedeceksiniz.

Hazırsanız, Windows Server dünyasında doğru lisans seçimi ve yönetimi için bilmeniz gereken detaylara adım adım bakalım. 

Windows Server lisanslama modelleri ve sürümleri arasındaki farkları, Standard ve Datacenter seçeneklerinin detaylarını gösteren şema.

Windows Server Lisanslama Nedir ve Neden Önemlidir?

Windows Server lisanslama, Microsoft’un sunucu işletim sistemlerini kullanmanız için sağladığı yasal hakların genel adıdır. Aynı zamanda kullanım koşullarını da kapsar.

Bir Windows Server ürünü (ör. 2019 veya 2022) satın aldığınızda ya da kiralama yaptığınızda, fiziksel bir kutu almazsınız. Sadece bu yazılımı belirli koşullarla kullanma lisansını edinirsiniz.

Bu lisans, sunucunuzun işletim sistemini etkinleştirir ve tam fonksiyonel çalışmasını sağlar. Ayrıca Microsoft güncellemeleri ve güvenlik yamalarından yararlanmanıza imkân tanır.

Windows Server lisansı olmadan bir sunucuyu kullanmaya çalışmak, teknik kısıtlamaların ötesinde yasal sorunlar doğurur. Lisanssız ya da eksik lisansla işletim sistemi kullanmak, telif hakları yasalarının ihlalidir. Bu durum şirketinizin ciddi para cezalarıyla karşılaşmasına neden olabilir. Aynı zamanda lisanssız yazılımlar güvenlik güncellemesi alamayacağı için sunucularınız siber saldırılara açık hale gelir.

Özetle lisanslama, hem hukuki uyum hem de sunucuların güvenliği ve kararlılığı açısından vazgeçilmezdir.

Windows Server’ı uygun lisans olmadan kullanmak yasal yaptırımlara ve güvenlik açıklarına yol açabilir. İşletmenizin kesintisizliği ve itibarı için sunucu lisanslarınızı mutlaka doğru şekilde temin edin.

Lisanslamanın önemi sadece yasal zorunluluktan ibaret değildir. Doğru lisans seçimi, maliyeti optimize etmenize de yardımcı olur. Örneğin, küçük bir işletmeyseniz gereğinden fazla kapsamlı (ve pahalı) bir lisans almak bütçenizi zorlayabilir.

Şirketiniz hızlı büyüyorsa, yanlış lisans modeline bağlı kalmak risklidir. Bu durum hem ölçeklenmeyi yavaşlatır hem de ekstra maliyetler çıkarabilir. Bu nedenle Windows Server lisanslamasını tek seferlik bir iş olarak görmemelisiniz. Aksine, stratejik bir karar süreci olarak ele almak gerekir.

Sonraki bölümlerde bu stratejik süreci adım adım ele alacağız. Önce Windows Server sürümlerini ve hangisini seçmeniz gerektiğini inceleyeceğiz. Ardından OEM, toplu lisanslama ve SPLA gibi lisans türlerini açıklayacağız. Kullanıcı erişim lisansları (CAL) ve çekirdek bazlı lisanslama modeli gibi teknik konuları sade bir dille anlatacağız.

Ayrıca Windows Server lisans fiyatlarına dair genel bir bakış sunacağız. Bunun yanında lisans kiralama avantajlarını ve Makdos’un size sunduğu çözümleri paylaşacağız. 

Windows Server Sürümleri: 2019 mu 2022 mi? Hangi Sürümü Seçmeli?

Windows Server’ın farklı sürümleri bulunmaktadır ve lisanslamaya ilk adım olarak doğru sürümü seçmek kritik bir karardır. Güncel olarak en yaygın kullanılan sürümler Windows Server 2019 ve Windows Server 2022’dir. Peki, bu iki sürüm arasında karar verirken nelere dikkat etmelisiniz?

Windows Server 2019 birkaç yıl önce piyasaya sürülmüş, kendini kanıtlamış bir sürümdür. Birçok işletme tarafından kullanılmaya devam etmektedir ve temel sunucu ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılar. Windows Server 2019, 2016 sürümüne kıyasla daha gelişmiş güvenlik özellikleri sunar.

Örneğin Shielded VM geliştirmeleri ve bulut entegrasyonu bu sürümde önemli ölçüde geliştirilmiştir. 2019 sürümü, uzun süreli destek takvimi (Mainstream ve Extended Support) kapsamında yer alır. Bu sayede önümüzdeki birkaç yıl boyunca güvenlik güncellemeleri almaya devam edecektir. Halihazırda 2019 kullanan şirketler, uygulama uyumluluğu veya mevcut alışkanlıklar nedeniyle bu sürümde kalmayı tercih edebilir.

Windows Server 2022 ise en yeni sürümdür ve Microsoft’un en güncel çözümlerini barındırır. 2022 sürümü, özellikle güvenlik alanında yenilikler sunar. “Secured-core server” özelliği donanım ve firmware’den başlayarak sürücülere kadar ekstra koruma sağlar. Böylece sunucular daha dayanıklı olur.

Ayrıca hibrit bulut ortamlarına daha hazırdır ve Azure entegrasyonları, konteyner güncellemeleri gibi modern ihtiyaçlara yönelik geliştirmeler içerir. Windows Server 2022, uzun vadeli kullanım için geliştirilmiştir. Daha uzun bir destek ömrüne sahiptir ve yıllar boyunca güvenlik güncellemeleri almaya devam edecektir.

Sürüm seçiminde temel kriterleriniz: ihtiyaçlar, uyumluluk ve destek süreleri olmalıdır. Küçük ölçekli bir işletmeyseniz ve çok spesifik yeniliklere ihtiyacınız yoksa Windows Server 2019 işinizi görebilir.

Yeni bir yatırım planlıyorsanız, en uygun seçenek çoğu zaman Windows Server 2022’dir. Geleceğe dönük özellikleri sayesinde uzun vadede avantaj sağlar. Çünkü 2022 sürümü daha uzun süre güncel kalacak ve ileride çıkacak yeni özelliklere uyumluluğu daha yüksek olacaktır.

Ayrıca bazı durumlarda yazılımlarınız veya programlarınız belirli bir sürümle uyumluluk gerektirebilir. Bazı eski uygulamalar sadece 2019 sürümünde uyumlu çalışır. Bu durumda 2022’ye geçmek yerine 2019’da kalmak daha doğru bir seçimdir. Tam tersi, yeni bir yazılım 2022 gerektiriyorsa, yeni sürümü seçmek zorunda kalabilirsiniz.

Özetle, eğer sıfırdan bir kurulum yapıyorsanız veya önemli bir engel yoksa Windows Server 2022’yi tercih edin. Hem güvenlik hem performans geliştirmeleri hem de daha uzun destek süresi sayesinde yatırımlarınızı korur. Mevcut sisteminiz 2019’da stabil çalışıyorsa, panik yapmadan ilerleyin. Planlı bir takvim oluşturarak adım adım 2022 sürümüne geçiş yapabilirsiniz.

Windows Server Edition’ları: Standard vs Datacenter Karşılaştırması

Doğru sürümü seçtikten sonra göz önüne almanız gereken bir diğer önemli konu, edition (basım) seçimidir. Windows Server lisansları temelde iki ana edisyon ile sunulur: Standard Edition ve Datacenter Edition. Her iki edisyon da aynı temel işletim sistemini sağlar; farkları, sanallaştırma hakları ve bazı ek özelliklerdedir. İhtiyacınıza uygun edisyonu belirlemek, lisans maliyetinizi doğrudan etkileyecektir.

Windows Server Standard Edition: Standard edisyon, adından da anlaşılacağı gibi standart kullanım senaryolarına yöneliktir. Fiziksel sunucular veya minimum düzeyde sanallaştırma yapılan ortamlar için idealdir. Microsoft lisanslama kurallarına göre Windows Server Standard lisansı, 16 çekirdeğe kadar olan fiziksel sunucular için geçerlidir. Bu lisans ayrıca 2 adet sanal makine (VM) çalıştırma hakkı sağlar.

Standard lisans aldığınızda, aynı sunucu üzerinde iki adet Windows Server sanal makinesi kurabilirsiniz. Ayrıca bir Hyper-V ana makinesi kurma hakkınız da bulunur. Daha fazla sanal makine çalıştırmak isterseniz aynı sunucuya ikinci bir Standard lisans eklemeniz. Bu size 2 ek VM hakkı tanır.

Bu yöntem “Stacking” olarak adlandırılır. Standard Edition fiyat olarak Datacenter’a göre çok daha ekonomiktir. Genellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler ile az sayıda sanal sunucu çalıştıran ortamlarda tercih edilir.

Windows Server Datacenter Edition: Datacenter edisyonu, adeta “sınırsız” dünyaya giriş biletinizdir. Datacenter Edition da 16 çekirdek bazında lisanslanır. Ancak en büyük farkı, her lisansla sınırsız sayıda sanal makine çalıştırma hakkı vermesidir. Bu, yoğun sanallaştırma yapılan veri merkezleri ve bulut ortamları için müthiş bir avantaj sağlar.

Bir sunucuda onlarca sanal makine planlıyorsanız, en uygun seçenek Datacenter lisansıdır. Tek lisans, sunucudaki tüm sanal makineleri kapsar. Datacenter Edition, Standard’da bulunmayan ileri seviye özellikler de sunar.

Örneğin Storage Spaces Direct ve Software-Defined Networking gibi veri merkezi odaklı çözümler bu sürümde tam kapsamlıdır. Büyük ölçekli işletmeler, bulut sağlayıcıları ve kapsamlı sanallaştırma ortamları için Datacenter edisyonu genellikle en uygun seçimdir.

Elbette bu sınırsız özgürlük ve ek özelliklerin bir bedeli vardır. Datacenter lisansı, Standard’a kıyasla çok daha yüksek maliyetlidir. (Detayları maliyet bölümünde inceleyeceğiz)

Dolayısıyla gerçekten ihtiyaç yoksa Datacenter almak bütçe israfı olabilir. Karar verirken şu pratik kural işinize yarayabilir:

  • Eğer bir sunucuda 6-7’den fazla VM çalıştırmayı planlıyorsanız, muhtemelen Datacenter daha ekonomiktir. Standard lisans kullandığınızda aynı sunucuda her 2 VM için ek lisans eklemeniz gerekir. Belirli bir noktadan sonra toplam maliyet, Datacenter fiyatına yaklaşır hatta geçebilir.
  • Eğer VM sayınız azsa (2–4 arası), Standard lisans en ekonomik çözümdür. Hem ihtiyacınızı karşılar hem de maliyetten ciddi şekilde tasarruf edersiniz.

Fiziksel sunucuda 10’dan çok VM planlıyorsanız, Datacenter sürümü genellikle en uygun seçenektir. Daha düşük toplam maliyet ve daha kolay yönetim sağlar. Daha az sanal sunucu için ise Standard sürüm ile lisanslama yaparak bütçenizi verimli kullanırsınız.

Son olarak, edition seçerken şirketinizin büyüme planlarını da göz önünde bulundurun. Başlangıçta az VM yeterli olabilir. Ancak önümüzdeki yıl hızlı büyüme ihtimali varsa, Datacenter lisansını baştan almak uzun vadede bütçenizi korur.

Bir diğer seçenek de Makdos gibi servis sağlayıcılardan sunucu kiralamaktır. Bu sayede yüksek lisans maliyetine girmeden, aylık ödeme planıyla Datacenter avantajlarını kullanırsınız. (Detayları “Kiralama Avantajları” bölümünde bulacaksınız.) 

Lisanslama Modelleri: OEM, Toplu Lisanslama (Volume) ve SPLA

Windows Server lisansını edinmenin birden fazla yolu vardır. Farklı lisanslama modelleri, işletmenizin büyüklüğüne, kullanım senaryosuna ve tercihlerine göre değişik avantajlar sunar. Başlıca lisanslama yöntemleri şunlardır:

  • OEM Lisansı (Original Equipment Manufacturer): OEM lisans, bir sunucu donanımı ile birlikte gelen lisans demektir. Örneğin, markalı bir sunucu (HP, Dell, Lenovo vb.) satın aldığınızda, üzerinde OEM Windows Server lisansı yüklü olabilir.
    OEM lisanslar genelde tek seferlik, donanıma bağlı lisanslardır. Avantajı, satın alım anında nispeten uygun fiyata gelmesi ve kurulu gelmesidir. Ancak dezavantajı, lisansın o donanımla “evli” olmasıdır – yani sunucu değişikliği yaptığınızda lisansı başka bir sunucuya aktaramazsınız. OEM lisanslar genellikle tek bir dil ve sürümle sınırlıdır.
    Ayrıca destek hizmeti Microsoft tarafından değil, donanım üreticisi tarafından sağlanır. Küçük işletmeler, yeni sunucu alırken OEM lisansı tercih edebilir çünkü basit ve hızlı bir çözümdür.
  • Toplu Lisanslama (Volume Licensing): Microsoft’un işletmeler ve kurumlar için sunduğu toplu lisans programları, birden fazla Windows Server (veya diğer Microsoft ürünleri) lisansını avantajlı koşullarla almanıza olanak tanır. Örneğin Open License, Open Value veya Enterprise Agreement programlarıyla toplu alım yaparak indirim elde edebilirsiniz.
    Toplu lisanslamada genellikle perakende (Retail) lisans olarak da bilinen taşınabilir lisanslar sağlanır. Bu lisanslar donanıma sabit değildir. Gerekirse başka bir sunucuya taşınabilir, fakat bu işlem için bazı kısıtlamalar ve zaman şartları vardır. Ayrıca dil seçeneği esnekliği, sürüm yükseltme (Software Assurance alındıysa yeni sürüme geçiş hakkı) gibi avantajlar sunar.
    Orta ve büyük ölçekli işletmeler için toplu lisanslama, birden fazla sunucuyu kapsamanın maliyet etkin yoludur. Ayrıca yönetimi de kolaylaştırır. Örneğin, 5 adet sunucunuz varsa OEM yerine toplu lisans alarak tek bir sözleşmeyle hepsini yönetirsiniz.
  • SPLA (Service Provider License Agreement) – Lisans Kiralama: SPLA, Microsoft’un hizmet sağlayıcılar için sunduğu bir lisanslama modelidir. Bu modelde son kullanıcı (müşteri) doğrudan lisansı satın almaz; bunun yerine bir hizmet sağlayıcıdan kiralar. Örneğin Makdos, Microsoft SPLA program ortağı olarak müşterilerine aylık abonelik bazında Windows Server lisansı sunabilir.
    SPLA modelinin en büyük avantajı esnekliktir. Lisans için büyük bir peşin yatırım yapmanız gerekmez, aylık kullanım ücretine dahil olarak ödersiniz. İhtiyacınız kalmadığında kapatabilir veya yeni ihtiyaçta anında ekleme yapabilirsiniz. Ayrıca SPLA kapsamında genellikle en güncel sürümü kullanma hakkınız olur; Microsoft lisans yeniliklerini size yansıtır. SPLA modeli, Makdos gibi bulut veya veri merkezi hizmeti sunan firmalar için uygundur. Bu sayede müşterilerine esnek ve hazır lisans avantajı sağlar.
    Örneğin Makdos’tan bir
    sanal sunucu kiralama yaptığınızda, Windows Server lisansı için ayrıca ödeme yapmazsınız. Lisans, aylık kira ücretine dahil olabilir. Böylece lisans takibi, aktivasyon gibi işlemlerle uğraşmazsınız, her şey hizmet olarak sunulur.
  • Diğer Modeller (Retail/FPP): Son olarak daha az tercih edilse de bir yöntem daha vardır. Microsoft Store veya yetkili satıcılardan perakende kutu lisansı (FPP – Full Packaged Product) satın alabilirsiniz. Bu yöntem genellikle çok küçük işletmeler veya bireysel kullanıcılar için uygundur. Sunucu tarafında ise fiyatı yüksek olduğu ve toplu alıma göre avantaj sağlamadığı için tercih edilmez.

Bu modeller arasında seçim yaparken şirketinizin yapısını göz önüne alın. Kendi donanımınızı alıp kendiniz yönetecekseniz OEM veya toplu lisans mantıklı olabilir.

Sürekli değişen altyapılar için SPLA üzerinden kiralama idealdir. Donanım yatırımı gerektirmez ve maliyet açısından daha avantajlıdır. Özellikle kısa vadeli projeler, test ortamları veya sezonluk ihtiyaçlar için lisans kiralama modeli büyük kolaylık sağlar.

SPLA lisans kiralama modeli, donanım veya uzun vadeli lisans yatırımı yapmadan Windows Server kullanmanızı sağlar. Üstelik “kullandığın kadar öde” prensibiyle çalışır. Bu modelde lisans yönetiminden hizmet sağlayıcı sorumludur. Aktivasyon, takip ve güncellemeler sizin adınıza yapılır. Özellikle büyüme aşamasındaki şirketler için SPLA ile lisans kiralama, anlık ihtiyaçlara göre ölçeklenebilme avantajı sunar.

Makdos olarak, müşterilere ihtiyaçlarına uygun lisanslama çözümleri sunuyoruz. Örneğin, kendi fiziksel sunucunuzu kullanıyorsanız toplu lisanslama ile uygun maliyetli kalıcı lisans sağlayabiliriz. Bulut altyapımızı ya da kiralık sunucularımızı tercih ederseniz, SPLA modeliyle aylık Windows Server lisans kiralama imkânı sunuyoruz. Böylece yüksek peşin maliyetlerden kurtulursunuz.

Gelecek bölümde Windows Server lisanslamanın teknik detaylarını ele alacağız. CAL ve çekirdek bazlı modelleri inceleyerek hangi durumda hangi lisansa ihtiyaç duyacağınızı daha net anlayacaksınız. 

Windows Server CAL Lisansları ve RDS (Uzak Masaüstü) Lisansları

Bir Windows Server ortamında, çoğu zaman unutulan fakat olmazsa olmaz konu CAL lisanslarıdır. CAL (Client Access License) yani İstemci Erişim Lisansı anlamına gelir.

Windows Server lisansını satın almak veya kiralamak tek başına yeterli değildir. Sunucuya bağlanacak her kullanıcı veya cihaz için ayrıca CAL lisansı gerekir. Microsoft bunu CAL kavramıyla çözer.

Windows Server CAL (Kullanıcı/İstemci Erişim Lisansı): Bir CAL, sunucuya erişim hakkı sağlayan lisans anlamına gelir. Kısaca, Windows Server hizmetlerine erişen her kullanıcı veya cihaz için bir CAL lisansı gerekir. (Örn. dosya paylaşımı, yazıcı, Active Directory, DNS, DHCP).

CAL’ler Windows Server işletim sisteminin kendisiyle birlikte gelmez, ayrı olarak edinilir. İki tür CAL vardır:

  • User CAL (Kullanıcı CAL): Sunucuya erişen her kullanıcı için bir lisans demektir. Örneğin şirkette 10 çalışanınız varsa ve herkes kendi hesabıyla sunucuya bağlanıyorsa, 10 adet User CAL lisansı gerekir.
    Bir User CAL, tek bir kullanıcı için geçerlidir. Bu kullanıcı hangi cihazdan bağlanırsa bağlansın (PC, laptop, tablet vb.) ek CAL almanıza gerek yoktur. Eğer çalışanlarınız farklı cihazlardan bağlanıyorsa, User CAL lisansı en uygun çözümdür. Hem esnek hem de maliyet açısından avantajlıdır.
  • Device CAL (Cihaz CAL): Sunucuya erişen her cihaz için bir lisans demektir. Örneğin bir çağrı merkezinizde 15 kişi sırayla 5 bilgisayarı kullanıyorsa, yalnızca cihaz başına lisans gerekir. Bu durumda 5 Device CAL lisansı yeterli olur.
    Bir Device CAL, sadece belirli bir cihaza bağlıdır. Bu cihazdan farklı kullanıcılar bağlansa bile ekstra CAL alınmaz. Eğer senaryonuzda cihaz paylaşımı yaygınsa (örn. vardiyalı çalışanlar aynı bilgisayarı kullanıyor), Device CAL maliyet avantajı sağlar.

Önemli bir not olarak: Windows Server Standard ve Datacenter sürümleri CAL gerektirir (Essentials gibi özel sürümler hariç). Lisans modeliniz satın alma ya da kiralama olabilir. Ancak sunucuya erişecek her kullanıcı veya cihaz için uygun sayıda CAL lisansı eklemelisiniz.

Microsoft’un lisans kurallarına göre her dahili kullanıcı veya cihaz için bir CAL gerekir. Harici kullanıcılar içinse External Connector gibi farklı lisans çözümleri uygulanır.

Şimdi gelelim RDS lisanslarına. RDS, Remote Desktop Services (Uzak Masaüstü Hizmetleri) anlamına gelir. Windows Server, yönetim amaçlı iki uzak masaüstü oturumuna lisans olmadan izin verir. Ancak kullanıcıların Remote Desktop Services (RDS) ile bağlanabilmesi için ek lisans gerekir.

RDS CAL (RDS Kullanıcı veya Cihaz Lisansı): RDS açık bir sunucuya kullanıcılar uzak masaüstüyle (GUI) bağlanır. Bağlandıktan sonra sunucuyu kendi bilgisayarları gibi kullanırlar. Bu, çok güçlü bir özelliktir (özellikle hibrit çalışma, şube ofis uygulamaları için).

Ancak her bir kullanıcı veya cihaz için RDS CAL denen ayrı lisanslar almak gerekir. RDS CAL’ler de user veya device olabilir (normal CAL gibi). Örneğin, 5 personeliniz sunucuya Uzak Masaüstü ile bağlanacaksa, 5 adet RDS User CAL lisansı almanız gerekir.

RDS CAL, normal CAL’in üzerine eklenir. Önce Windows Server CAL’iniz olmalı, ardından RDS kullanacaksanız ekstra olarak RDS CAL almalısınız.

Kısacası lisanslama planınızı yaparken iki adımı unutmayın:

  1. Sunucu Lisansı – Windows Server Standard/Datacenter (çekirdek bazlı lisans)
  2. Erişim Lisansları (CAL) – Kullanıcılar/cihazlar için gerekli CAL ve varsa RDS gibi ek hizmet CAL’leri.

Örneğin, 1 fiziksel sunucuda Windows Server 2022 Standard kullanıyorsunuz. 10 çalışan dosya/paylaşım hizmetine erişecek, 3 çalışan ise Uzak Masaüstü ile bağlanacak. Bu durumda:

  • Sunucu için 1 adet Windows Server 2022 Standard lisansı (fiziksel çekirdek sayınıza uygun).
  • 10 kullanıcı için 10 adet Windows Server CAL (User CAL).
  • RDP ile bağlanacak 3 kullanıcı için 3 adet RDS User CAL.
  • Eğer 10 çalışan yerine 5 ortak cihazınız olsaydı, durum değişirdi. Bu senaryoda 5 Device CAL ve 3 RDS Device CAL yeterli olurdu.

Bu lisansların maliyetleri de ayrı ayrı hesaplanmalıdır. Neyse ki Makdos gibi servis sağlayıcılarla çalıştığınızda, tüm bu CAL ve RDS lisanslama karmaşasını sizin adınıza yönetiyoruz.

Örneğin Makdos Sanal Sunucu Kiralama hizmetinde, kullanıcılar için gerekli CAL lisanslarını pakete dahil edebiliriz. Ayrıca Microsoft 365 entegrasyonu ile gelen CAL haklarından da yararlanırsınız. Bu sayede ekstra lisans maliyetlerini önceden bilip planlayabilir, sürpriz yaşamazsınız.

Çekirdek Bazlı Lisanslama Modeli (Core-Based Licensing) Teknik Detaylar

Windows Server lisanslamasının 2016 sürümünden bu yana kullandığı yöntem, çekirdek tabanlı (core-based) lisanslama modelidir. Bu model, sunucunuzun donanımında bulunan fiziksel işlemci çekirdeği sayısına dayalı bir lisanslama anlamına gelir. Eski sürümlerde (2012 R2 ve öncesi) lisanslama CPU başına yapılırdı. Günümüzde ise daha hassas olan çekirdek bazlı lisanslama uygulanıyor.

Bu bölümde, çekirdek bazlı lisanslamanın kurallarını ve pratik hesaplama yöntemlerini öğreneceksiniz.

Temel Kural: Windows Server Standard veya Datacenter lisansı alırken her bir fiziksel çekirdek için lisanslamış olmanız gerekir. Microsoft, lisanslama için minimum sınır koyar. Her sunucu en az 16 çekirdek, her işlemci ise en az 8 çekirdek üzerinden lisanslanmalıdır. Bu, pratikte şu anlama geliyor:

  • Tek işlemcili ve düşük çekirdekli sunucularda bile kural değişmez. Microsoft, minimum 16 çekirdek lisansı ister ve paketler genellikle 16 core şeklindedir.
  • Eğer sunucu 2 işlemciye sahipse, 16’dan fazla çekirdeğiniz olabilir. Bu durumda tüm çekirdekleri lisanslamanız gerekir ve her CPU için en az 8 lisans zorunludur.

Örneğin:

  • 1 CPU / 4 çekirdek: Lisans açısından 16 çekirdek sayılır (minimum gereklilik nedeniyle). Yani 16 core’luk tek lisans paketi almanız gerekiyor.
  • 1 CPU / 8 çekirdek: Bu durumda da minimum 16 çekirdek lisansı almak zorundasınız. Yani 8 çekirdeğiniz olsa bile, lisans paketi 16 core üzerinden gelir.
  • 2 CPU / toplam 16 çekirdek (her biri 8 çekirdekli): Tam 16 çekirdeğiniz var, bu da minimumu karşılıyor. Yine bir 16 çekirdek paketi yeterli.
  • 2 CPU / toplam 20 çekirdek (her biri 10 çekirdekli mesela): Bu durumda 20 çekirdeği lisanslamanız gerekir. Microsoft genelde 2 çekirdekli lisans paketleri de sattığından, 16 + 4 çekirdek şeklinde lisans alabilirsiniz (yani bir adet 16’lık paket + iki adet 2’lik paket). Toplam 20 çekirdek lisanslanmış olur.

Donanımınız büyüdükçe lisans ihtiyacınız da doğrusal şekilde artıyor. Çekirdek başına lisanslama, büyük çok çekirdekli sistemlerde daha fazla lisans gerektirdiği için maliyetin de artması anlamına geliyor.

Microsoft’un bu modeli seçmesinin nedeni, fiziksel sunucu donanımlarının gitgide daha yüksek çekirdek sayılarına sahip olması. Böylece daha güçlü sunuculardan daha fazla lisans geliri elde etmeyi hedefliyorlar. Tabii bu, kullanıcı tarafında maliyet planlamasını önemli hale getiriyor. Büyük veri merkezlerinde veya çok çekirdekli işlemcili sunucularda, lisans maliyetleri önemli bir gider kalemine dönüşebilir.

Şunu da not edelim: Çekirdek bazlı lisanslama, fiziksel sunucuyu lisanslama içindir. Eğer ortamınızı tek tek sunucular yerine bir sanallaştırma cluster’ı olarak yönetiyorsanız, lisanslamayı fiziksel host bazında yapmalısınız.

Örneğin VMware veya Hyper-V cluster kullanıyorsanız, her host’un çekirdeklerini lisanslamanız gerekir. Böylece üzerindeki tüm sanal makineler de lisanslı olur. Datacenter Edition bu noktada avantaj sağlar. Çünkü host’u Datacenter ile lisanslı hale getirdiğinizde, üzerindeki sınırsız VM için ekstra lisans gerekmez.

Lisanslama yapılırken Hyper-Threading (işlemci üzerindeki mantıksal çekirdekler) dikkate alınmaz. Yalnızca işlemcideki fiziksel çekirdek sayısı baz alınır. Örneğin bir CPU 8 fiziksel çekirdek + Hyper-Threading ile 16 izlek gösteriyorsa, lisans açısından 8 çekirdek olarak değerlendirilir.

Makdos, müşterilerinin lisans ihtiyacını en optimize şekilde tespit etmelerine yardımcı olur. Fiziksel Sunucu Kiralama hizmetimizde, ihtiyacınıza uygun Windows Server lisansı ve gerekli çekirdek paketlerini de biz sağlayabiliriz. Bu sayede çekirdek sayınızı, büyüme planınızı ve sanallaştırma yapınızı analiz ediyoruz. Ardından size en uygun ve en düşük maliyetli lisans kombinasyonunu öneriyoruz.

Örneğin 2 işlemcili, 24 çekirdekli bir sunucu kiraladığınız zaman, biz size lisanslı şekilde teslim ederiz. 24 çekirdek lisansı pakete dahildir. Lisans takibi, Microsoft ile uyumluluk gibi dertleriniz olmaz.

Çekirdek bazlı lisanslamanın bir diğer pratiği de ölçeklenebilirlik ile ilgilidir. Eğer sunucu donanımınızı ileride yükseltmeyi (örneğin daha fazla çekirdekli CPU takmayı) düşünüyorsanız, lisanslama ihtiyacınızın da artacağını unutmayın. Bütçe planlaması yaparken bu olasılığı göz önünde bulundurun.

Kiralama modelinde lisans sayısını aylık olarak artırıp azaltmanız mümkün. Satın alma modelinde yeni lisans almanız gerekirken, kiralamada çekirdek sayısı bir sonraki faturada güncellenir.

Özetle, çekirdek başına lisanslama modeli, Windows Server’ın lisanslama matematiğinin temelini oluşturuyor.

Öncelikle sunucu donanım bilgilerinizi netleştirin. Böylece kurallara göre lisans adedini hesaplayarak doğru bütçeyi çıkarabilirsiniz. Sıradaki bölümde tüm lisans türleri ve modellerinin maliyetlerini ele alacağız. Böylece hangi seçeneğin bütçenize nasıl etki edeceğini net göreceksiniz. 

Windows Server Lisans Fiyatları ve Maliyetlendirme

Windows Server lisanslamasıyla ilgili stratejik kararların çoğu nihayetinde maliyet üzerinde yoğunlaşıyor. Hangi sürüm ve edisyonu seçeceğiniz ile satın alma mı kiralama mı yapacağınız, bütçenize göre belirlenmelidir. Karar, uzun vadeli mali planlarınıza da uyumlu olmalıdır. Bu bölümde Windows Server lisanslarının tipik fiyat aralıklarını ve maliyeti belirleyen faktörleri inceleyeceğiz.

Sürüm ve Edisyon Bazında Maliyet: Öncelikle, Windows Server Standard vs Datacenter edisyon maliyet farkı oldukça büyüktür. Kabaca endüstri fiyatlarına bakarsak:

  • Windows Server 2022 Standard Edition (16 çekirdek lisans paketi) liste fiyatı yaklaşık $1000’dır.
  • Windows Server 2022 Datacenter Edition (16 çekirdek) lisans paketi yaklaşık $6000’dan başlar.

Datacenter lisansı sınırsız sanallaştırma hakkı sağlar. Eğer gerçekten ihtiyacınız varsa değer, ancak ihtiyacınız yoksa ciddi bir bütçe yükü.

CAL ve RDS Maliyetleri: Windows Server CAL lisansları da adetsel maliyet yaratır. Bir kullanıcı CAL lisansı tipik olarak ~30-40 USD civarındadır (Türkiye’de birkaç yüz TL seviyesinde). Eğer 50 kullanıcıya ihtiyacınız varsa 50× bu bedeli düşünmelisiniz.

RDS CAL lisansları daha pahalıdır. Bir RDS User CAL genelde $100+ seviyesinden başlar. Yani uzak masaüstü hizmeti sunmak isteyen 10 kullanıcı için 10×RDS CAL bedeli de eklenir.

Örneğin 50 kullanıcılı bir senaryoda: Windows Server Standard lisansı yaklaşık $1000. 50 User CAL için $1500, 10 RDS CAL için $1000.

Eğer Datacenter seçilmiş olsaydı bu tek başına $6000 ile başlayacaktı (+CAL’ler yine eklenecekti). Görüyoruz ki CAL sayısı arttıkça toplam maliyet de ciddi oranda yükseliyor – sadece sunucu lisansına odaklanmak yanıltıcı olabiliyor.

OEM vs Toplu Lisans Fiyatı: OEM lisanslar genelde toplu lisanslamadan daha ucuzdur. Ancak transfer edilemez oldukları için yeni sunuculara geçerken esneklik sağlamaz.

Kiralama (SPLA) Maliyetleri: SPLA modelinde sabit bir liste fiyatı bulunmaz. Hizmet sağlayıcılar, Microsoft’un belirlediği birim fiyatlar üzerinden aylık kira bedeli hesaplar. SPLA modelinde Windows Server Standard için çekirdek bazlı aylık ücret ödenir.

Ancak uzun vadede sürekli ödeme yapıldığı için satın alma maliyetine yaklaşabilir hatta geçebilir. Örneğin yukarıdaki örneğe göre düşünürsek, 16 çekirdekli bir Standard lisansı SPLA ile aylık ~$160 olabilir. Bu da yıllık ~$1920 yapar ki 1.5-2 yılda bir kalıcı lisans maliyetine ulaşır.

Bu modelin avantajı esnekliktir. 1,5–2 yıl içinde teknoloji değişse ya da yeni sürüm çıksa, elinizde eskiyen bir lisans kalmaz. Bu sayede gereksiz yatırım yapmamış olursunuz.

Ayrıca SPLA’da CAL lisansları da kiralanabilir. Örneğin her ay aktif kullanıcı başına bir bedel (küçük de olsa) ödenir. Bu, kullanıcı sayınız değişkense güzeldir; örneğin sezonluk çalışanlar geliyor gidiyor, kullanmadığınız ay lisans ücreti ödemezsiniz. Satın almış olsaydınız 50 CAL alıp 20’si boşa durabilir, para israfı olurdu.

Sonuç olarak, Windows Server lisanslama maliyetleri hesabı yaparken:

  • Edisyon seçiminiz (Standard vs Datacenter) büyük bir çarpan etkisi yapacak.
  • Kullanıcı/device sayınız ve ihtiyaç duyduğunuz CAL türleri toplamı büyütecek.
  • Lisansı satın almak mı kiralamak mı daha uygun, kullanım sürenize göre karar vermelisiniz. Kısa vadeli veya belirsiz ihtiyaçlarda kiralama daha avantajlıdır. Ancak uzun vadeli ve sabit yapılarda satın alma toplam maliyette daha ucuz olabilir.
  • Nakit akışı ve CapEx vs OpEx tercihi burada önemlidir. Peşin ödeme (CapEx) bütçeniz yoksa, aylık kiralama (OpEx) tek seçeneğiniz olabilir. Bu yöntem, lisans yatırımını ertelemeden çözüm sunar.

Makdos olarak bu noktada müşterilere hem danışmanlık yapıyor hem de en uygun çözümü sunmaya çalışıyoruz. Örneğin:

  • Lisans satın almak isteyen müşterilere, iş ortağı olduğumuz distribütörler aracılığıyla en uygun toplu lisans fiyatlarını sunuyoruz. Böylece piyasaya göre daha avantajlı maliyet elde edebiliyorlar.
  • Kiralama tercih eden müşterilere ise, aylık makul ücretlerle sunucu + lisans dahil paketler sunuyoruz. Böylece tek bir faturada tüm hizmetleri alabilirsiniz. Sunucu donanımı, Windows lisansı ve gerekli CAL/RDS lisansları pakete dahildir. Müşteri toplam sahip olma maliyetini net görüyor.

Finansal açıdan baktığınızda, önemli olan lisans maliyetini sağladığı değere göre yorumlamak. İş süreçleriniz Windows Server’a dayanıyorsa, kesinti riskini göze alamazsınız. Bu durumda lisans maliyeti, işletme güvenliği için gerekli bir yatırımdır.

Ayrıca günümüzün bulut çağına rağmen, kendi sunucusunu barındıran pek çok şirket için Windows Server vazgeçilmez. Lisanslama maliyetini zorunlu bir gider olarak değil, planlanabilir ve optimize edilebilir bir yatırım olarak değerlendirmek en doğrusudur.

Windows Server Lisans Kiralama Avantajları (SPLA ile Esneklik)

Bulut çözümleri ve dijital dönüşüm, BT dünyasında yeni bir yaklaşımı güçlendirdi. Artık satın almak yerine kullandığınız kadar ödeme modeli tercih ediliyor. Windows Server lisanslaması da bu trendden nasibini aldı.

Lisans kiralama, yani Microsoft’un hizmet sağlayıcılar için sunduğu SPLA modeli, işletmelere önemli avantajlar sunuyor. Bu bölümde Windows Server lisans kiralamanın faydalarını ve Makdos olarak size nasıl esneklik sağladığımızı anlatacağız.

Başlangıç Maliyetinin Olmaması ve Nakit Akışı Avantajı

En bariz avantaj, yüksek başlangıç maliyetini ortadan kaldırmasıdır. Geleneksel yöntemde bir Windows Server lisansı satın almak için on binlerce lirayı peşin ödemeniz gerekebilir.

Oysa kiralama modelinde, lisans ücreti aylık hizmet bedelinizin içinde küçük bir kalem olarak yer alır. Büyük bir sermaye harcaması (CapEx) yapmak yerine, aylık operasyon gideri (OpEx) şeklinde yönetirsiniz. Bu da özellikle KOBİ’ler ve başlangıç aşamasındaki işletmeler için nakit akışı planlamasında büyük kolaylık sağlar. Lisans alımı için bütçe onayı, amortisman vs. ile uğraşmak yerine, kullandığınız ay kadar öder ve geçersiniz.

Ölçeklenebilirlik ve Esneklik

Lisans kiralamanın bir diğer önemli artısı, ölçeklendirme esnekliği sunmasıdır.

Diyelim ki işletmenizde dönemsel ekstra sunucu ihtiyacı oluyor. Örneğin e-ticaret siteniz Black Friday döneminde yüksek trafik kaldırmak zorunda kalıyor. Kiralama modelinde, o ek sunucu için gereken Windows Server lisansını sadece ihtiyaç duyduğunuz ay için eklemeniz mümkün. İş yükünüz azaldığında, lisans sayınızı düşürüp maliyeti kısabilirsiniz.

Satın alınmış lisanslarda böyle bir imkan yoktur; kullanılmayan lisanslar atıl sermaye haline gelir. SPLA ile lisans kiralamada, ihtiyacınız kadar lisans aktif olur ve ücreti yansıtılır, ihtiyaç kalmayınca maliyetten çıkartılır. Bu elastikiyet, bulut çağı IT yönetiminin vazgeçilmez bir unsurudur.

Güncellik ve Bakım Kolaylığı

Kiralama modelinde lisanslar her zaman güncel tutulur. Microsoft yeni bir Windows Server sürümü çıkardığında, SPLA müşterileri genellikle ek ücret ödemeden en güncel sürüme geçebilir. Yani lisansınızı “yükseltmek” için yeniden satın alma yapmazsınız. Böylece teknolojik olarak geride kalmazsınız.

Ayrıca lisans aktivasyonu ve doğrulama süreçleri sağlayıcı tarafından otomatik yapılır. Böylece BT ekibiniz lisans anahtarlarıyla uğraşmaz, sunucular size hazır ve lisanslı şekilde teslim edilir.

Kiralama modelinde lisans uyumluluğu denetimleri (Microsoft audit) konusunda içiniz rahat olur. Çünkü lisans kullanım raporlarını hizmet sağlayıcı üstlenir. Siz Microsoft ile doğrudan muhatap olmazsınız, dolayısıyla bir denetimde lisans eksik çıktı stresi yaşamazsınız.

Kısa Vadeli ve Proje Bazlı Kullanımlar

Bazı senaryolarda Windows Server’a sadece kısa bir süre için ihtiyaç duyabilirsiniz. Örneğin 6 ay sürecek bir yazılım geliştirme projesi için bir sunucu ortamına ihtiyacınız var. Böyle bir durumda tam lisans satın almak gereksiz pahalıdır. Proje bitince de elinizde atıl bir varlık olarak kalır.

Windows Server kiralama, tam bu tip durumlar için idealdir. 6 aylık dönem için lisanslı sunucunuzu kullanır, proje bitince kapatırsınız. Toplamda sadece 6 aylık ücret ödemiş olursunuz. Bu, özellikle proje tabanlı çalışan firmalar, test ortamları kuranlar veya dönemsel yoğunluğu olan işletmeler için büyük avantaj.

Makdos ile Lisans Kiralamanın Ayrıcalıkları

Makdos olarak, Windows sunucu kiralama hizmetlerimize lisans dahil seçeneğini entegre etmiş durumdayız. Bizden bir Windows Sanal Sunucu veya Fiziksel Sunucu kiraladığınız zaman lisansla uğraşmazsınız. Gerekli tüm Microsoft lisansları tarafımızdan sağlanır. Bu sayede:

  • Lisanslama maliyetinizi sunucu kiralama faturanızın içine yayabilir, tek kalemde görebilirsiniz.
  • İhtiyaç oldukça anında yeni sunucular ve lisanslar ekleyebilir, işiniz azaldığında çıkarabilirsiniz. Örneğin, aylık sunucu kiralıyorsanız bir sonraki ay devam etmeme esnekliğiniz olur, bu lisansı da otomatik olarak düşürür.
  • VM sayınız Windows Server Datacenter lisansı düzeyindeyse, Makdos bulutu daha ekonomiktir. Aynı kapasiteyi daha düşük aylık bedelle kullanırsınız. Örneğin Datacenter lisansını tek başınıza satın almak yerine, Makdos Bulut Sunucu Kiralama hizmetini tercih edebilirsiniz. Benzer kapasiteyi lisans dahil şekilde alarak toplam sahip olma maliyetinde avantaj sağlarsınız.

Kısacası, “Sunucu kirala, lisans derdini unut” mottosuyla hareket ediyoruz. Özellikle kurumsal müşterilere, sunucu maliyet hesabını yaparken lisansları da dahil ederek en şeffaf teklifi sunuyoruz.

Örnek Senaryo: Bir KOBİ, tek bir fiziksel sunucu üzerinde 2 sanal sunucu kurmak istiyor. Bu yapıya 20 çalışan kullanıcı erişecek. Satın alma senaryosunda lisans ve donanım maliyeti yüksektir. Windows Server Standard $1000, 20 CAL $600 ve donanım $3000 olduğunda toplam $4600 tutar.
Makdos kiralama modelinde aylık sunucu kirası örneğin $200’dır. Bu tutara lisanslar ve CAL hizmeti dahildir. 24 ay sonunda toplam maliyet $4800 olur. Rakamlar benzer görünse de önemli fark vardır. Kiralama modelinde ilk ay yalnızca $200 ödersiniz, satın almada ise ilk günden $4600 harcamanız gerekir.
Ayrıca kiralamada 24 ayın sonunda donanım eskime riski yok, istenirse yeni altyapıya geçilebilir. Bu basit örnek bile, nakit akışı ve teknoloji yenilenmesi açısından kiralamanın avantajını gösteriyor.

Sonuç olarak Windows Server lisans kiralama (SPLA), esneklik ve ölçeklenebilirlik sağlar. Düşük başlangıç maliyeti ve güncel kalma avantajıyla modern BT yapılarında öne çıkar. Özellikle bulut tabanlı düşünen veya kendi veri merkezini bulut esnekliğiyle yönetmek isteyen şirketler için biçilmiş kaftandır. Makdos gibi deneyimli bir hizmet sağlayıcıyla çalışarak, lisanslama ayrıntılarıyla uğraşmadan işinize odaklanır, lisans işini biz üstleniriz. 

Sonuç: Doğru Lisansla İşinize Odaklanın

Bu rehberde Windows Server lisanslama konusunda kapsamlı bir yolculuğa çıktık. Öncelikle Windows Server sürümlerini inceledik ve doğru sürümü seçmenin kritik noktalarını öğrendik. Örneğin 2022’nin getirdiği yenilikler ve 2019’un hâlâ geçerli kullanım alanlarını ele aldık.

Ardından Standard vs Datacenter edisyonları karşılaştırarak ihtiyacımıza uygun edisyonun nasıl seçileceğine değindik. Lisanslama modellerini (OEM, toplu lisans, SPLA) inceledik ve CAL kavramının önemini vurguladık. Çekirdek bazlı lisanslama modeliyle lisans sayısının nasıl hesaplandığını gördük ve maliyetleri ayrıntılı şekilde inceledik.

Son olarak, Windows Server lisans kiralama avantajlarını ve Makdos’un sunduğu esnek çözümleri paylaştık.

Özetle, doğru Windows Server lisansını seçmek ve uygun modeli kullanmak işletmenizin BT altyapısını güvenceye alır. Aynı zamanda bütçenizi de korur. Bu yazı sayesinde:

  • İhtiyaçlarınıza göre Windows Server sürüm ve edisyon seçiminin nasıl yapılacağını,
  • Lisans türleri ve CAL gereksinimlerini,
  • Maliyet planlaması yaparken nelere dikkat etmeniz gerektiğini,
  • Lisans kiralama seçeneğinin size hangi durumlarda avantaj sağlayacağını öğrenmiş oldunuz.

Artık işiniz için bir Windows sunucu altyapısı kurarken veya güncellerken lisans konusu kafanızda daha net. Unutmayın, lisans almak sadece bir gider değil, iş sürekliliği ve yasal uyum için bir yatırımdır. Doğru planlandığında, lisans maliyetlerini öngörülebilir kılabilir ve gereksiz harcamaların önüne geçebilirsiniz.

Lisanslama konusunda aklınızda soru işaretleri mi var? Şirketiniz için en doğru çözümü belirlemede Makdos ekibi yanınızda. Yılların tecrübesiyle, farklı sektörlerden pek çok müşterimizin lisanslama süreçlerini yönettik. Windows sunucu kiralama hizmetlerimizle, dileyen müşterilere donanım + lisans + destek paketleri sunarak işleri daha kolay hale getiriyoruz.

Ne yapmalı? Mevcut sunucu envanterinizi ve kullanım senaryolarınızı gözden geçirin. Lisans eksikleri veya fazlalıkları varsa tespit edin.

Yeni bir yatırım planlıyorsanız, karar öncesi mutlaka lisans maliyetini bütünsel hesaplayın. Sonrasında, belirlediğiniz yolda ilerlerken lisanslarınızı düzenli olarak takip edin. Kullanıcı sayısı arttıkça yeni CAL eklemeyi, kullanılmayan lisansları da geri kazanmayı unutmayın.

Makdos olarak, tüm bu süreçlerde yanınızdayız. İsterseniz danışmanlık alarak mevcut ortamınızı optimize edin. İsterseniz Makdos’tan sanal/fiziksel sunucu kiralayarak lisans yükünü üzerinizden atın. Her iki durumda da amacımız, BT altyapınızı verimli ve güvenli hale getirmektir.

Windows Server Kiralamak İster Misiniz? İhtiyacınıza özel sunucuyu, lisansı içinde hazır şekilde hemen kullanmaya başlayın. Peşin maliyet yok, sürpriz yok.

👉 Windows Sanal Sunucu Kiralama sayfası üzerinden Makdos’un esnek Windows sunucu çözümlerine göz atın.

Sıkça Sorulan Sorular